Dünyada ABD, Avrupa gibi merkez bankalarının enflasyon ve resesyon ikilemi içinde kalarak yüksek belirsizlik oluşturduğu 2023’e, yeni ekonomi yönetimi ile Türkiye’de sıkılaşma adımları damga vurdu.
Mayıs ayındaki seçimlerin ardından yeni Cumhurbaşkanı Kabinesi üyeleri belirlendi ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek öncülüğündeki ekonomi yönetiminin yeni yol haritasına ilişkin adımlar hızla uygulamaya konuldu.
Peki 2023’te Türkiye’nin makroekonomik göstergeleri hangi seviyelere geldi ve 2024’e dair beklentiler neler?
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Bayram Soylu, Haber7’ye yaptığı değerlendirmede Türkiye ekonomisinin 2023 karnesini çıkardı. Soylu ayrıca 2024’e dair beklentileri ve hedefleri değerlendirdi.
2023’TE BÜYÜME HIZ KESMEDİ
“Türkiye’nin ekonomi performansının 14 Mayıs öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırmamız gerekiyor. Dünyadaki ekonomik krizleri ve jeopolitik risklerin yanı sıra Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketini göz önünde bulundurduğumuzda, Türkiye ekonomisinin bu cendereden çok güçlü ve kuvvetli bir şekilde çıktığını görüyoruz” diyen Soylu, 2023 yılının tamamında ise Türkiye ekonomisinin yüzde 4 ila yüzde 4.4 arasında büyüyeceğini belirtti. İmalat sanayindeki güçlü seyrin ve sanayi üretimindeki pozitif yönde toparlanmanın büyüme performansında etkili olduğunu ifade eden Soylu, Türkiye’nin 2023’te gelişmekte olan ülkelerden pozitif yönde ayrıştığını söyledi. 2024’e dair Türkiye’ye ilişkin büyüme tahminlerini de değerlendiren Soylu, Türkiye’nin, dünya ve Avrupa’nın büyüme ortalamasından pozitif anlamda ayrıştığını belirtti. “Türkiye’nin 2024’te yüzde 3 ila yüzde 3,5 arasında büyümesi öngörülüyor” dedi. Soylu, Türkiye’nin Orta Vadeli Program’da hedeflediği yüzde 4’lük büyüme oranını yakalama potansiyelinin devam ettiğini ifade etti.
ENFLASYONDA TEPE NOKTASI NE ZAMAN GÖRÜLÜR?
Enflasyonun yıl sonunda yüzde 60’a 2024’ün ilk 5 ayında ise yüzde 70’e yükseleceği beklentisi olduğuna dikkat çeken Soylu, “Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda enflasyonun maliyet kanadının süreceğini söyleyebiliriz. Enflasyonun beklentiler üzerindeki etkileri halen diriliğini koruyor” dedi. 2024’ün Mayıs ayında enflasyonda zirvenin görüleceğini ifade eden Soylu, Mayıs sonrası 6-7 aylık süreç içerisinde izlenen para ve maliye politikaları ile enflasyonun dengeye oturacağını vurguladı. “14 Mayıs’tan sonra hem ekonomi yönetiminin hem de Merkez Bankası yönetiminin değişmesi ile birlikte politika faizi yüzde 8,5 seviyelerinden yüzde 40’lar seviyesine geldi. Bununla beraber MTV ve ÖTV vergi uyarlamaları, aynı zamanda brent petrol ve kurdaki yükseliş, enflasyonu tetikleyen maliyet unsurları oldu” diye konuştu.
İŞSİZLİK 2012’DEN BU YANA EN DÜŞÜK SEVİYEYE DÜŞTÜ
Türkiye’de işsizlik oranı Ekim’de yüzde 8,5 seviyesine düştü, bu rakam 2012 Kasım ayının en düşüğü oldu. “İhracat teşviklerinin, doğrudan yabancı yatırımların, teknoloji transferlerinin istihdama ne kadar yansıyacağı işsizlik oranında belirleyici olacak” diyen Soylu, Orta Vadeli Program’da işsizlik oranı beklentisinin yüzde 10’un üzerinde olduğunu hatırlattı. Soylu, 2024’ün tamamında yüzde 8,5 ila yüzde 10,5 bandında bir işsizlik oranının olacağını belirtti.
CDS’LER 300 BAZ PUANIN ALTINA İNDİ
Türkiye ekonomisinde belirsizliklerin ortadan kalktığını, TL varlıklarına ilginin arttığını belirten Soylu, Türk Lirası’nın daha cazip bir yatırım aracına dönüştüğünü, kur dalgalanmasının sınırlandığına dikkat çekti. Soylu, “Politika faizinin yükselmesi, rezervlerin artması ve beklentileri yönetme süreci devam ederse ve özellikle Mart 2024’ten sonra beklenen sermaye girişleri gerçekleşirse risk primleri daha da aşağıya düşer. Bu gelişmeler uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not görünümlerine de yansıyacak” dedi.
TÜRKİYE’NİN OVP HEDEFLERİ
Orta Vadeli Program’da büyüme hedefinin yüzde 4 olduğunu hatırlatan Soylu, 2024’te büyüme hedefinin gerçekleşme ihtimalinin güçlü olduğunu belirtti. “2024’te kur beklentisi 36.8, enflasyon beklentisi ise yüzde 33, kurda meydana gelen artış enflasyon üzerinde ne kadar etkili olacağı enflasyonun seyrini belirleyecek. Enflasyonda OVP hedefine ulaşılıp, ulaşılmayacağını Mart seçimlerinden sonra göreceğiz” diye konuşan Soylu, cari işlemler dengesine bakıldığı zaman GSYH içerisindeki payının -3.1’ler seviyesinde gerçekleşmesini öngördüğünü belirtti.
TÜRKİYE’NİN İHRACAT PERFORMANSI
2023’ün ikinci yarısından itibaren ihracatta toparlanma başladığına dikkat çeken Soylu, Türkiye’nin ihracatının büyük bir kısmını Avrupa’ya gerçekleştirdiğini, o bölgede bir pazar çeşitliliğine ihtiyaç olduğunu belirtti. “Avrupa’da yaşanacak olası bir ekonomik durgunluk Türkiye’nin ihracat performansını doğrudan etkileyecek. Dolayısıyla Türkiye’nin yeni ihracatçılara ve yeni pazarlara açılması gerekiyor” diye konuşan Soylu, Üretici ve ihracatçı firmaların korunması gerektiğini, bu durumun da sürdürülebilir bir ihracat ile mümkün olabileceğini ifade etti. Türkiye ekonomisinin büyük oranda ara malı ithal ettiğini, daha sonrasında sermaye malı ve tüketim malı ithal ettiğine işaret eden Soylu, Ocak-Kasım ortalamasına bakıldığında ara malı ithalatının düşüş seyrinde olduğunu, bu durumun da cari dengeye önemli ölçüde yansıdığını vurguladı. Soylu, “Türkiye’nin 2023’te en fazla ihracat yaptığı ülkeler Almanya, ABD, BAE ve Irak. Bölgesel dağılım incelendiğinde Türkiye ihracatının yüzde 41’ini Avrupa bölgesine gerçekleştiriyor. 2024’te Türkiye’nin mutlaka pazar çeşitliliğini artırması gerekiyor” dedi.
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARDA ARTIŞ
2023 Eylül ayında 357 milyon dolarlık bir yabancı girişi olduğunu belirten Soylu, yabancı yatırımcının yavaş yavaş Türkiye’ye gelmeye başladığını söyledi. Yabancı yatırımcıların özellikle sınai, imalat ve hizmet sektörlerine yatırım yaptığını ifade eden Soylu, 2023’ün 10 aylık döneminde Türkiye’ye en fazla yatırım yapan ülkelerin Hollanda, Almanya, Fransa, Rusya ve BAE olduğuna işaret etti. Soylu, “Son dönemde Hazine ve Maliye Bakanı’nın hem Avrupa hem de Körfez Ülkelerine yaptığı ziyaretleri dikkate alırsak doğrudan yabancı yatırımlar Türkiye’de artmaya devam edecek” dedi. Yabancı sermayenin borsadaki varlıklarının da arttığına işaret eden Soylu, “Türkiye ekonomisinin üzerindeki hem siyasal hem de ekonomik belirsizlik ortamı ortadan kalktığını net bir şekilde söyleyebiliriz” diye konuştu.